7 Ocak 2016 Perşembe

YUKARI KAVRUN

6 Ağustos 2015 Perşembe
Sabah hava soğuktu, insanın canı hiç kalkmak istemiyor. Fehmiye yardım etmek için dışarı çıktım. Fehmi de kalkmış ama soğuk olduğu için dışarı çıkmamış, çadırının içinde eşyalarını topluyordu. Güneş tepeyi aşsa hava ısınacak ama bir süre daha beklememiz gerekiyor. Fehmi eşyalarını toparlayıp dışarı çıktı. Kahvaltımızı hazırladık, bu sırada güneşte tepenin ardından çıkmaya başladı. Biz karnımızı doyururken güneş ve rüzgar Fehminin nemli çadırını kurutacak. Çadırımın biraz ilerisine gece gelip çadır kuran bir arkadaşta çadırını topluyor oysa Fehmiden ayrılırken konuşup tecrübelerimizi birbirimize aktaracağımız yeni bir dost edinebilirdim.

Kahvaltının ardından Fehminin çadırını güneşte kurutup birlikte topladık. Fehmi eşyalarını kendi stiline göre bir araya toplayıp paketledi. Denkleri Şahin kafe nin önünde duran minibüse götürdük. Şoför bir süre daha burada olduğunu, belli sayıda yolcu toplanması gerektiğini söyleyip eşyalarınızı kafenin önüne koyun yolcu az olursa içeri koyarız, çok olursa bagaja koyarız dedi.
Minibüsün kalkışı müşteri toplanmadığı için sürekli yarımşar saat erteleniyor. Nihayet minibüs doldu, Fehminin eşyalarını minibüsün bagajına koyduk ve Fehmi ile vedalaştık. Fehmi biz Ayderdeyken Kavruna gelip benim çadırımın önüne çadır kuran Rizeli Ömer beyle konuşurken Ömer Bey Rizede arkadaşları olduğunu isterse bilet konusunda yardımcı olabileceğini söylemişti. Fehmi buradan Aydere, Ayderden minibüsle Rizeye, Rizedende otobüsle Ankaraya evine gidecek.
Fehmi gidince çadırımın yanına döndüm. yine yalnız kalmıştım bu dağ başında. Az ilerideki arkadaş çadırını toplamış eşyalarını 70 litrelik sırt çantasına ve küçük sırt çantasına sığdırmaya çalışıyordu. Yanına gidip yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordum. Kendisinin bu konuda oldukça tecrübeli olduğu davranışlarından belli oluyor, benim ne haddime yardım etmek maksat muhabbet olsun, tanışalım, sohbet edelim. Adı Cengiz, Antalyadan gelmiş, turizm işi ile ilgileniyormuş. Çeşitli dağlara çıkmış, Kaçkara 10 yıllık bir aranın ardından yeniden gelmiş. Bir arkadaşı ile buradan batıdaki dağı aşıp Samistala doğru yürüyeceklermiş, oradan da ayırdıkları günlerin yettiğince diğer yaylalara gideceklermiş.
Cengiz Bey ile sohbete başladık. Çantasına koyduklarını yeniden çıkarıp sıralarını değiştirerek yeniden koyuyor, olmuyor sıralamayı yeniden değiştiriyor. Çantasında baret, boyunluk, yedek botlar, giysiler, yiyecekler gibi bir sürü malzeme var. Boynundada benim gibi koca bir fotoğraf makinesi mevcut. Onun makinesi benimkinden daha ağır ve iri. Boyun fıtığı olacağım diye korkuyorum diyor. Bu turda aynasız fotoğraf makinesi almakla ne kadar isabetli karar verdiğimi bir kez daha anladım. Son yıllarda aynasız makineler klasik dslr ler ile aralarındaki farkı hızla kapatıp bazı konularda öne bile geçtiler. Son günlerde yabancı kaynaklarda dslr den aynasız fotoğraf makinesine geçen ve bu konudaki izlenimlerini yazan pek çok seyahat fotoğrafçısına rastlıyorum.
Cengiz bir yandan sıralamayı değiştirirken bir yandan da çantayı doldurduğunda yere koy eğer çanta dik olarak dengede durabiliyorsa doğru yerleştirdin demektir eğer çanta dengede durmazsa taşırken beline çok yük biner ve kısa sürede yorulursun dedi.
Eşyalarını Şahin kafenin önüne bıraktı. Bu gün karşıdaki dağlara doğru yürüyecekmiş istersen gel dedi. Kabul ettim. İlk kez Kavrundan yukarıya doğru karşıda görünen yüksek dağlara yürüyecektim. Doğrusu daha önce çeşitli kaynaklardan öğrendiğim o bölgedeki Öküzyatağını ve Mezovitçayırını bende merak ediyordum.
Cengiz buradaki fırında çok güzel poğaça yapıyorlardı acaba yine var mı diye sordu. Burada bir fırın olduğunu da, poğaça yapıldığını da ilk kez duymuştum. Birlikte caminin yanındaki fırına gittik. Aslında burası bakkal fırın karışımı bir yer ve içeri girer girmez mis gibi poğaça kokusu aklımı başımdan aldı. Yanıma bisküvit almama ve karnım tok olmasına rağmen dayanamayıp sıcacık poğaçalardan 2 tane aldım. Neli alırsanız alın tanesi 1 TL. Oysa Ayderde sade poğaçaya 1.25 TL, zeytinli açmaya 1.75 TL ödemiştim. Yeşil yol buraya geldiğinde emin olun bu güzel poğaçaları bu fiyata bulamazsınız, şimdi bile her geldiğimde artan yapılaşma o zaman tavan yapacak betondan yeşil görünmeyecek.
Cengiz de poğaçalarını aldı. burada yeşil yola tepki bu şekilde dile getirilmiş.
Kimden Trans Kaçkar
Dışarı çıkıp yürümeye başladık, az ileride rastladığımız bir yaşlıya Cengiz göllere giden yolu sordu ve sorması ile tipik karadenizli zekasının ürünlerini sergileye bu kişiye esir düştük. Laf lafı açıyor bir türlü kurtulup gidemiyoruz. Daha doğrusu onun lafı lafını açıyor, biz sadece dinlemedeyiz. Arada bir bize sorular yöneltiyor, biz ya tasdiklemek için kafa sallıyoruz yada evet diyoruz ardından adam yine soluk almadan konuşmaya başlıyor. Bizi Kavrun çıkışına kadar mehter adımları ile getirdi ve burada kafesten çıkardığı kuşu avucunu açıp azad edenler gibi bıraktı. Artık Cengizle birlikte bir yandan sohbet edip bir yandan fotoğraf çekiyorduk. Dereyi solumuza alarak yürümeye başladık.
Kimden Trans Kaçkar
Cengizin telefonu çaldı, arayan arkadaşıydı. Ayderdeymiş, geliyormuş. Cengiz tahminimden önce geldi göle gidemeyeceğiz biraz yürüyüp dönelim dedi.
Kimden Trans Kaçkar
Düşünebiliyor musunuz bu vadiye dozerleri sokup yol yapacaklarmış. Bu kimin fikri bilmiyorum ama kıymayın efendiler bu güzelliklere, her güzele ulaşmak zor olduğu gibi bu güzelliklere ulaşmakta zor olsun, varsın zor kalsın. Güzele ulaşmak kolay olsaydı Ferhat ile Şirin, Arzu ile Kamber hatta Ali ile Nino efsaneleri, hikayeleri meydana çıkar mıydı?
Kimden Trans Kaçkar
Patika bazen belirginleşiyor bazen kayboluyor. Cengiz kuzeyden zirve yapanların kullandığı ana kampa giden derenin diğer yanındaki patika daha çok kullanıldığından bundan daha belirgindir diyor. Karşıdaki patikada da aşağı yukarı yürüyenleri görüyoruz. Yürüdüğümüz patika bazen derenin yayılan suları nedeniyle bataklığa dönüşüyor, fark edemediğimizde çamura batıyorduk.
Kavrun artık oldukça gerimizde kalmıştı ama hala karşıdaki dağlara ulaşamamıştık. Sanki biz yürüdükçe yeni yürüyen çocuğu cesaretlendirmek için kollarını açıp karşısında duran ama çocuk ona doğru yürüdükçe oda geri geri kaçan ebeveyne benziyorlardı.
Kimden Trans Kaçkar
Karşıdan vadiye sis çökmeye başladı ama kaybolacak bir durum yok dereyi takip ederek geri dönebiliriz.
Kimden Trans Kaçkar
Biraz sonra sis yeniden dağıldı ve karşıdaki Kaçkar dağları tüm ihtişamı ile gözler önüne serildi.
Kimden Trans Kaçkar
Ardından sis yeniden bastırdı.
Kimden Trans Kaçkar
Yoğunluğu daha da arttı. Biraz daha yürüdükten sonra Cengiz dönmeye karar verdi.
Kimden Trans Kaçkar
Geri döndüğümüzde Cengizin arkadaşı gelmişti. Kısa bir hazırlığın ardından kocaman sırt çantalarını kırtlanıp dağa tırmanmaya başladılar. 30 dakika sonra dağın tepesine yakın bir bir düzlüğe ulaşmışlardı. Ayderden gelen sis bir süre sonra onların bulunduğu yüksekliğe ulaştı ve üzerlerini örttü. Ömer bey tahminimden hızlı tırmandılar dedi. Evet dedim bende onlarla olmak isterdim şu anda. Aslında bir gün önceden haberim olsa gitmemem için bir neden yoktu nasıl olsa 4 günüm vardı onu burada oturarak harcayacağıma yeni yerler görerek harcardım.
Ömer Bey votka içermisin dedi, içerim dedim. Sisi oluşturan nem vücudumu ıslatıp üşümeme neden oluyordu. Ömer beyin Gürcistandan getirttiği Parlament marka votkayı kuru yemişle yudumlamaya başladım. Biraz sonra içim ısınmıştı.
Ömer bey yıllarca yurt dışına tır şoförlüğü yapmış, arıcılık yapmış, şimdi emeli benim gibi her yıl bu zamanda buraya gelir 1 hafta 10 gün kalır dönerim diyor.
Isınmak için çadırıma girip yattım. İçimde gece sisin dağılacağına dair bir his var. Bu gün yürüdüğümüz istikamette gidip yıldızların fotoğrafını çekmek istiyorum.
Akşam yanımdaki peynir ekmekle karnımı doyurduktan sonra Ada cafeye gittim. Çay içip beklemeye başladım. Bir ara havanın açmaya başladığını görünce çıkıp şansımı denemeye karar verdim.
Kimden Trans Kaçkar
Samanyolunun fotoğrafını çektim.
Kimden Trans Kaçkar
Ardından sis orayada ulaştı ve çaresiz toplanıp geri döndüm.
Kimden Trans Kaçkar

7 Ağustos 2015 Cuma
Sabah kalktığımda hava açıktı. Kahvaltıdan sonra dün gidemediğim göle gitmeye karar verdim. Yanıma deredeki küçük çağlayanların fotoğrafını çekebilmek için tripotumu da aldım.
Kavrundan çıkıp vadide yürümeye başladım. Hava pırıl pırıl. Bu gün göle ulaşabileceğimden kesinlikle eminim. İlk gördüğüm minik çağlayanın fotoğrafını çektim.
Kimden Trans Kaçkar
Canım ne isterse onu deneyip çekiyorum. Bazen tripodumu kurup uzun pozlama ve infrared çekimi yapıyorum bazen makine elimde manzara,
Kimden Trans Kaçkar
bazen çiçek,
Kimden Trans Kaçkar
bazende böcek çekiyorum.
Kimden Trans Kaçkar
Güzel havanın tadını çıkarıyorum ama çok yavaş ilerliyorum. Nasılsa zamanım bol. Yanımda suyum, bislüvitim ve komşum Ömer Beyin verdiği 2 haşlanmış yumurta var.
Kimden Trans Kaçkar
Arkamdan yukarı doğru bir sis tabakası geliyor ve hava karşıda bulutlanmaya başladı ama ben aldırmıyorum. Sonunda sisin içinde kaldım göz gözü görmüyordu. Çaresiz geri dönmeye karar verdim.
Kimden Trans Kaçkar
Dönüşü derenin karşı tarafından yapmaya karar verip uygun bir yerden karşıya geçtim. İnsan seslerini duyuyorum ama patikayı bir türlü bulamıyorum. Orman güllerinin arasından tırmanmaya başladım.
Kimden Trans Kaçkar
Yamaç çok dik ve yürümek oldukça zordu çaresiz yeniden derenin yanına inip oradan ilerlemeye çalıştım. Derenin bu tarafına geçtiğime bin kere pişman olmuştum. Bu arada fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyordum.
Kimden Trans Kaçkar
Sislerin içinde çiçekler çok güzel görünüyorlardı.
Kimden Trans Kaçkar
Yukarıdan sesler duyunca bir kez daha derenin yanından ayrılıp yukarıya tırmandım ve sislerin arasında bir dağcı gurubu ile karşılaştım. Kadın, erkek, genç, yaşlı ve bir kaç çocuktan oluşuyordu. Sıra halinde son derece disiplinli davranıyor, liderlerin talimatına uyuyorlardı. Gurubun toplanması ve soluklanmak için mola vermişlerdi. Belli ki yukarıdaki ana kamptan geliyorlardı.
Kimden Trans Kaçkar
Dağcıları orada bırakıp hızlı adımlarla Kavruna doğru yürümeye başladım. Artık patikayı bulduğumdan ilerlemem kolaylaşmıştı. Çiçeklerin fotoğraflarını çekerek ilerliyordum.
Kimden Trans Kaçkar
2 gence rastladım. Yukarı Öküzçayırına gidiyorlarmış. Sis var her an yağmur yağabilir dedim bir şey olmaz deyip devam ettiler. Birkaç yüz metre daha yürüdükten sonra sis dağılmaya başladı. Bunlar bir şey biliyorlar ki gidiyorlar deyip bende geri dönüp Öküzçayırına gitmek için yürümeye başladım. Gençler gözden kaybolmuşlardı. Bir süre sonra karşıdan dağcı gurup göründü.
Kimden Trans Kaçkar
Gurupla selamlaşıp belirgin patika üzerinde yürümeye devam ettim.
Kimden Trans Kaçkar
Bir süre sonra gençleri sola yukarı doğru sapan patika üzerinde oturmuş dinlenirlerken gördüm. Yol hakkında bilgi alıp devam ettim. Karşıma alçak bir taş duvar ve kilitli demir kapı çıktı. Taş duvardan arka tarafa geçip Öküzçayırına girdim.
Buraya öküzçayırı denmesinin nedeni Kavrunlu besiciler iri öküzlerini buraya getirip bırakıyorlar. hayvanlar serbestçe dolaşıp otluyor, dereden suyunu içiyor, kendi aralarında güreşiyorlar. Muhtemelen bu hayvanlar yöresel boğa güreşlerine de sokuluyor olabilirler.
Öküzyatağında dereyi takip ederek yükselirken siste yeniden geldi ama az önce birden dağıldığından önemsemedim.
Kimden Trans Kaçkar
İlk öküzlerlede karşılaştım.
Kimden Trans Kaçkar
Bunlar öyle böyle değil oldukça iri hayvanlardı. Bir yandan yürüyorum, diğer yandan kalkıp beni kovalasa ne yaparım diye düşünüyorum.
Kimden Trans Kaçkar
Dağın güney tarafında gök gürlemeye başladı ama umursamayıp yürümeye devam ettim. Biz Dilberdüzündeyken de gök güzlemik ama bulutlar kuzeyden güneye geçemediği için yağmur yağmamıştı. Bu seferde yağmur bulutları güneyden kuzeye geçemeyecekler, bundan eminim.
Kimden Trans Kaçkar
Patika kenarında yere oturup yumurtaları yedim, karnımı doyurdum. Hava iyice kararmıştı. Sis ve bulutlar yüzünden güzel fotoğraf çekmek mümkün değildi. Dönmeye karar verdim.
Kimden Trans Kaçkar
Biraz sonra şiddetli bir yağmur başladı.
Kimden Trans Kaçkar
Hiç durmadan hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Öküzyatağı girişine yaklaştığımda kayıp düştüm o sırada bir ses duydum. Yolda karşılaştığım 2 genç girişte sol taraftaki bir kayanın altındaki kovuğa boylu boyunca uzanmış yağmurun durmasını bekliyorlardı. Ben gidiyorum, size kolay gelsin dedim.
Kavruna yaklaştığımda arkamdan 3 kişilik bir aile yetişti. 1 saat 45 dakikalık yürüyüş sonunda Kavruna geldim. Yağmur hala olanca şiddeti ile devam ediyordu.
Kimden Trans Kaçkar
Yola çıkmadan yıkayıp kurusun diye çadırın üstüne serdiğim giysilerimin yanında üstümdeki her şey ıslanmıştı, yağmur yağmurluktan içime kadar geçmişti. Kuru giysilerimi giyip ıslakları kafenin arkasına gerdiğim çamaşır ipime astım ve çadıra girip uzandım. Acaba çocuklar ne yapıyorlardı? Üzerlerinde yağmurlukları da yoktu. Yağmur damlaları olanca hızları ile çılgınca çadırı dövüyorlardı. Birkaç saat sonra yağmur durdu, hava açtı.
Kimden Trans Kaçkar
Gün batımında Kavrun tarafından yeni bir sis kümesi geliyordu.
Kimden Trans Kaçkar
O gece bütün giysilerim ıslak olduğu için erken yattım.

8 Ağustos 2015 Cumartesi
Bu günün ıslanan giysilerimi kurutmakla geçti. Tam kurudular derken yeniden başlayan yağmurda her şeyim ıslandı. Sonrasında hava açtı ve akşama doğru ıslak giysilerimi kurutup topladım.
Kimden Trans Kaçkar
Akşam üstü Büyükdenizgölü tarafından eşyalarını katırların taşıdığı bir gurup geldi ve Şahin kafede konakladı.
Kimden Trans Kaçkar
Katırcılardan birisi bizi Naletlemeye getiren Emrahtı. Sarılıp kucaklaştık sohbete başladık. Birlikte çay içtik. Emrah isteseydiniz sizi Denizgölüne de bırakırdım dedi. Pazarlığımız oraya kadar olduğu için söylemedim dedim. Katırcılardan 1 tanesi geri döndü. 3 ü geceyi Kavrunda geçirip ertesi gün dönmeye karar verdiler.
Ömer Bey aşağı inip boşuna otel parası verme Pazartesi sabah toplanıp gidersin dedi. Yaklaşık 50 TL otel parası ödemeyeceğim için teklifi mantıklıydı ama sonra düşününce ben aşağı inene kadar saatin yaklaşık öğleni bulacağını, bu durumda eşimin aşağıda uzun süre beklemek zorunda kalacağını ve telefonum burada çekmediği için haberleşemeyeceğimizi düşünüp programladığım gibi yarın gitmeye karar verdim. Yaylalardan beri yıkanamamıştım. Üstelik otelde banyo yapıp temizlenebilecektim.
Gece her akşam olduğu gibi Ada cafeye gidip Dursunun demlediği harika çaydan içtim. Yolunuz bu tarafa düşerse buraya mutlaka uğrayın yöredeki en nefis çayı içeceksiniz.
Kimden Trans Kaçkar
Arada bir dışarı çıkıp bakıyorum ama hava sisli. Dursuna bir telefon geldi karşıdaki kişi öküzünün öldüğünü söyleyip ağlıyormuş. Kolay değil yıllardır gözü gibi bakıp büyüttüğü binlerce lira değerindeki öküzünü, umut beslediği mal varlığını kaybetmiş. üstelik tam da kurban bayramına 2 ay kadar kalmışken. Biraz sonra bir kaç telefon görüşmesinden sonra olay biraz aydınlandı. Öküz yamaçtan yuvarlanıp ölmüş. Bunun nedeni öküzler birbirleri ile güneşlenirken meydana gelebiliyormuş. Bunu daha öncede ailesi hala Artvinde hayvancılık yapan bir tanıdığımdan dinlemiştim. Bu arada yavrusu öldürülen bir dişi ayı tarafından yapılmış olabileceğini de söyleyenler oldu.
Dursunla birlikte bir kaç kişi yanlarına bir tüfek, ip ve el feneri alarak öküzyatağına gitmek üzere yola çıktılar. Biraz sonra sis dağıldı bende samanyolu fotoğrafı çekmek için çıktım. Derenin karşı tarafındaki patikadan Öküzyatağına gidenlerin sesleri duyuluyor, fenerlerinin ışıkları görünüyor.
Kimden Trans Kaçkar
Ardından gidip yattım.

9 Ağustos 2015 Pazar
Sabah uyandığımda öğlene doğru toplanıp gitsem mi yoksa 2 gün önce göremediğim zirveyi görüp ondan sonra mı gitsem ikilemi arasında bir süre bocaladıktan sonra hedefe ulaşmaya karar verdim. Acele ile kahvaltımı yapıp 7.30 da yürümeye başladım. Kavrundan henüz çıkmıştım ki karşıdan baynundan iple bağladıkları koca bir öküzü çekerek getiren birkaç gördüm. Dünkü olaydan sonra belli ki öküzlerine zarar gelmesin diye insanlar öküzyatağından ahırlarına getiriyorlar. Selamlaştık.
Daha önce gördüğüm yerleri hızlı geçmeye çalışıyor mümkün olduğunca az fotoğraf çekiyordum.
Kimden Trans Kaçkar
Buna rağmen yine fotoğraf çekmeden duramıyordum.
Kimden Trans Kaçkar
Yürürken ileride 2 kişi gördüm onlar benden önce yola çıkmışlar. Bir süre sonra yetiştim. Selamlaşıp devam ettim. Gençlerden bir tanesi peşime takıldı. Yolu bilen birisinin avantajını kullanmak istiyordu. Üniversite öğrencisiymiş, Ankarada yaşıyormuş, hafta sonları bisiklete biniyormuş. Ben bir an önce gidip geri dönebilmek için oldukça tempolu yürüyordum. Çocukta peşimdeydi. Mküzyatağına gelip duvarı geçtik, biraz daha yürüyünce 2 gün önce geri döndüğüm yere geldim. Gençle aramız açılmaya başladı. Arada bir koşup yine yetişiyor. Dinlenmeyecek misin diye sordu yok dedim yorulmadım. Dağlara artık iyice yaklaştım biraz sonra genç sen nasıl yorulmadan gidebiliyorsun ben yoruldum biraz dinleneceğim sana iyi yolculuklar dedi.
Kimden Trans Kaçkar
Kuzey buzulu ve zirve karşıda duruyordu.
Kimden Trans Kaçkar
Öküz gölünün yanından geçip sola doğru yöneldim.
Kimden Trans Kaçkar
Buzul ve solundaki zirve. 2011 de Erhanla zirvenin hemen altındaki tepeye çıktığımızda zirveye geldiğimizi sanıp sevinmiş ancak kısa süre sonra zirvenin daha yukarıda olduğunu görüp oraya çıkmıştık.
Kimden Trans Kaçkar
Zirveyi sağ arkamda bırakıp karşıdaki çarşak tepeye çıktım.
Kimden Trans Kaçkar
Buradan aşağısı harika görünüyordu.
Kimden Trans Kaçkar
Şu çarşağı aşsam acaba güneye geçebilir miyim?
Kimden Trans Kaçkar
Öküzgölü net olarak görünüyor. Gölün daha yukarısında solda ana kamp alanı var ama fotoğrafta belli olmuyor.
Kimden Trans Kaçkar
Buraya ben mi tırmandım? Hemde tek başıma. Aslında çok tehlikeli bu tür etkinliklerde en az 2 kişi olmalısınız. Burada düşsem, ayağım kırılsa burada ölür gider kimsenin de haberi olmaz.
Kimden Trans Kaçkar
Dahada tırmanmayı anlamsız bulup dönmeye karar verdim, geldiğim mesafeyi ölçebilmek ve Kavruna ne kadarlık yürüyüş mesafesinde olduğunu tespit edebilmek için GPS imi çalıştırdım.
Kimden Trans Kaçkar
Soldaki gölgenin olduğu yer kuzeydeki kamp alanı.
Kimden Trans Kaçkar
Kaçkarın turuncu gelincikleri.
Kimden Trans Kaçkar
Çarşaktan inerken geldiğim yoldan biraz daha farklı bir yol izleyerek devam ettim ama bu yol geldiğimden kolay görünmesine rağmen inişte beni daha çok zorladı. Kim bilir belki iniş olduğu için bu hisse kapıldım. Dönüşte gelirken hemen yanıdan geçtiğim öküzgölünü görmeden ileride ana patikaya ulaştım.
Kimden Trans Kaçkar
İyi bir makro lensim olsa iyi bir makro fotoğraf çekmeyi denerdim ama elimdeki ile ancak bu kadar çekebiliyorum ve bununla yetinmek zorundayım.
Kimden Trans Kaçkar
Artık patikada yokuş aşağıya indiğim için oldukça hızlı hareket edebiliyordum.
Kimden Trans Kaçkar
Yolda omuzlarına astıkları iplerle karşıdan gelen birkaç gençle karşılaştım. Sohbet etmeye başladık. Öküzyatağına öküzlerini almaya gidiyorlarmış. Gençlerden ölen öküz sayısının 1 değil, 3 olduğunu öğrendim. 2 tanesi ölmüş, 1 tanesi yaralıymış kesip etini Kavruna taşımışlar. Gençler poğaça ikram ettiler ama karnım toktu teşekkür ettim, ayrılıp yollarımıza devam ettik. Sonunda Kavruna ulaşıp hemen eşyalarımı ve çadırımı topladım. Ömer Bey ile vedalaştım. Eşyalarımı Şahin Kafenin önüne çıkardım. Minibüsü beklerken bir kez daha çay içmek için Ada kafeye gittim. Yolunuz Yukarı Kavruna düşerse mutlaka burada çay için. Çaylarının çok güzel olduğunu hatta yöredeki en iyi çay yapan sayılı yerlerden birisi olduğunu Dursuna söyledim. Yergilerinde övgülerinde kişinin yüzüne karşı söylenmesinden yanayım. Bazen sevimsiz olarak adlandırılabilirsiniz ama beğenmediğinizi söyleyin ki hata düzeltilebilsin, beğendiğinizi anında söyleyin o kişiyi onurlandırın. Sevginizi, beğeninizi anında karşınızdakinin yüzüne karşı söylemeyecek veya söyleyemeyecekseniz neyi söyleyeceksiniz.
Kimden Trans Kaçkar
Öküz yatağında geri dönüşe başlamadan önce çalıştırdığım GPS in dönüş yolunda kaydettiği iz kaydı.

Kavrundan Öküzyatağına ve kuzey ana kampa gitmekle ilgilenenler buradan da Stravadaki kayda ulaşıp harita üzerinde ayrıntılı inceleme yapabilirler.

Minibüs dolunca kalktı, Ayderden Rize minibüsüne binip bu güzellikleri ardımda bırakarak yeni maceralar yaşayacağım çok sevdiğim Gürcistan hayaline daldım. Ardeşen girişindeki köprüyü geçtikten sonra Yeşil Ayder otelinin önünde indim. Bu yöredeki bütün öğretmen evleri dolu olduğundan Ömer Beyin tavsiyesi ile bu otelde kalacağım.
Oda fiyatı 50 TL yi ödeyip odama çıktım. Gürcistan için yiyecek alışverişi için dışarı çıktım. Yukarıda üşürken burada sıcaktan boğuluyorum. Hava çok sıcak ve aşırı nemli , nefes almakta zorlanıyorum. Otele dönüp kendimi duşa attım. Klimayı çalıştırıp serinledim.
Bu seyahat içi Ocak ayında annemin Yeşil Kunduradan bana hediye olarak aldığı Merrell gore-tex ayakkabıları bu tura başlarken ilk kez giymiştim. Dağdan aşağı indiğimde ayakkabının sol tekinin burundan başlayarak it taraftan açıldığını fark ettim.
Kimden Trans Kaçkar
2011 yılındaki trans kaçkar turundada Merrell kullanmıştım bir tanesinin tabanı topuktan başlayarak ayakkabıdan ayrılmıştı. Hala kullandığım bir diğer Merrell bot hafif su çekiyor. Karsta ayak parmaklarım donuyordu kendimi bir lokantaya zor atmıştım.
Merrellden memnun olmadığım içim bu ayakkabıya mesafeli davranmıştım ama satıcı 2 yıl garantili, faturanızı atmayın firma yenisini verir deyince almıştım. Dönüşte ayakkabıyı yeşil kunduraya faturası ile bıraktım 15 gün kadar sonra telefonuma firmanın değişime karar verdiği SMS i geldi.
Firmaya gittim bana ayakkabının değeri kadar alışveriş çeki verdiler, kullanım süresi sınırsızdı. Aşağıya inip ayakkabı fiyatlarına baktığımda bana ayakkabıya ödediğim 320 TL karşılığı çek verilmişti ama ayakkabının raftaki fiyatı 460 TL olmuş. Yani bana verilen çek ile aynı ayakkabıyı alamıyordum. Artık Merrell kullanmak istemediğim için üstünde durmadım, evde çeki oğluma verdim oda kendisine başka bir marka bot aldı. Tüketici olarak aynı ayakkabıyı alma hakkınız var çeki almadan önce ayakkabının o andaki fiyatını öğrenin ve eğer fiyatında artış varsa çeki kabul etmeyin. Ayrıca firma değişime kara verdiğine göre firmanın bedeline bakmadan size aynı ayakkabıyı veya siz bu ayakkabıyı kullanmak istemiyorsunuz o zaman ödediğiniz bedel kadar çek vermesi gerekir. Her ne kadar ürünlerinden memnun kalmasam da Merrell in ithalatçısına zorluk çıkarmadan değişime karar verdiği için teşekkür ediyorum.
Yarın eşim gelecek, birlikte Gürcistana geçeceğiz. Gürcistanda buluşmak üzere hoşçakalın.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder