14 Eylül 2015 Pazartesi

TRANS KAÇKAR 7. GÜN BÜYÜK DENİZ GÖLÜ - YUKARI KAVRUN

04 Ağustos 2015 Salı
7. Gün:
Sabah kalkıp kahvaltımızı yaptık. Ardından çadırları söküp eşyalarımızı topladık. Aslında benim bu kadar acele etmeye niyetim yok ama gurupta bir an önce gitme yönünde bir arzu görüyorum. Kavruna indiğimizde en azından bu geceyi orada geçirme yönünde eğilim vardı ama kahvaltıda Mustafa arkadaşlar bir fikrim var, Kavrundan ben Rizeye gidip bir araç kiralayayım, dönüp sizi alayım ve 2 günde bütün yaylaları araçla gezelim ne dersiniz diye sordu. Bayramın dönüş uçağı 2 gün sonra Trabzondan kalkacak. Benim önümde yaklaşık 1 hafta zamanım var. Bayram kabul etti, Fehmi ile ben bu fikre sıcak bakmadık. Bu gün Kavruna indikten sonra Mustafanın Rizeye gidip araç kiralayıp dönmesi akşamı bulacak ve önümüzde sadece 1 gün kalacak. Mustafa jip türü yüksek bir aracı günlüğü 150 TL ye kiralayabileceğimizi söylüyor. 2 günlük araç kirası 300 TL, artı yakıtı yüklü bir fatura ödememe neden olacak. Buradan yola devam edeceğim için harcamalarımı minimumda tutmak zorundayım ayrıca yayladan yaylaya koşturmamızda cabası olacak. Bayram ile Mustafa gitmeye, Fehmi ile ben ise kalmaya karar verdik. Bu gün Kavrunda ayrılacağız. Eşyaları yüklenip Kavruna doğru yürümeye başladık. Patika inişte zorlamıyor, sadece mıcır olan yerlerde dikkat etmek gerekiyor.

TRANS KAÇKAR 6. GÜN BÜYÜK DENİZ GÖLÜ

03 Ağustos 2015 Pazartesi
6. Gün:
Sabah kalktığımda hava açmıştı. Güneş parıldıyordu ama sert rüzgar yüzünden güneşin sıcaklığı hissedilmiyordu.

TRANS KAÇKAR 5. GÜN DİLBERDÜZÜ - NALETLEME GEÇİDİ - BÜYÜK DENİZ GÖLÜ

02 Ağustos 2015 Pazar
5. Gün:
Sabah 06:30 da kalkıp hazırlandık. Saat 08:00 oldu ama gelen giden yok. Katırcının gelip gelmediğini görmek için tepeye çıkıp vadiye bakmaya karar verdim. Görünürde kimse yoktu ama çıplak gözle seçebilmekte zordu.

TRANS KAÇKAR 4. GÜN DİLBERDÜZÜ - DENİZ GÖLÜ

1 Ağustos 2015 Cumartesi
4. Gün:
Telefonun alarmı ile kalktım. Hazırlanıp kararlaştırdığımız gibi saat 04:00 te yola çıktık. GPS i boynuma astım. Ellerimde 2 baton, başımda da kafa lambası vardı. Batonlar yürüyüşte büyük kolaylık sağlıyor. Farkını dünde hissetmiştim. Karanlıkta tek sıra halinde yol alıyorduk. Bir süre sonra arkadan mola verelim diye istek geldi. Olduğumuz yerde durup çöktük. Henüz hava aydınlanmamıştı. Kısa bir molanın ardından yeniden yola çıktık. Kamptan yola çıkan bir başka gurubun ışıkları görünüyordu. Biraz sonra Fehmi biraz yavaş yürü kopuyoruz dedi. Yavaşladım. Buraya gelmeden zirveye çıkmayacağını söyleyen Oğuz haricinde 5 kişiyiz. Az sonra yine mola talebi geldi durdum. Bu arada arkamızdan gelen gurup bize yetişip yanımızdan geçtiler. Disiplin içinde tek sıra halinde yürüyorlardı. Bizi geçen guruba takılan Kadir yola devam etti. Biraz sonra yeni bir mola talebi geldi. Çok yavaş hareket edip sık mola veriyoruz buda yol almamızı engelliyor. Fehmi Mustafanın Denizgölünden sonra devam etmeyip döneceğini söyledi. Az sonra Kadiri yeniden yakaladık ama arkadan da yeni bir mola talebi geldi. Fehmiye tepeye ulaşınca durup bekleyeceğim deyip devam ettim. Artık gün ağarmaya başlamıştı.

TRANS KAÇKAR 3. GÜN YAYLALAR - DİLBERDÜZÜ

31 Temmuz 2015 Cuma
3. Gün:
Sabah 07:00 de yola çıkmayı planladığımızdan 06:30 da alarmla kalktık. Kahvaltıdan sonra akşamdan hazırladığımız sırt çantalarımızı alıp aşağı indik. Her zamanki gibi bu seferde işi iyice abartıp yanıma çok fazla yük almışım. Bunda bu turdan sonra Gürcistana devam edşp yaklaşık 1 ay sonra eve dönecek olmamın da etkisi var elbette. Çantam havaalanında 15 kg gelmişti. Çadırım, alt şiltesi, ilave ip, kazık gibi malzemelerle 5 kg civarında. Fotoğraf makinem, lensleri, yedek pilleri, çantası ile yaklaşık 5 kg, yanıma aldığım 2 tane 1,5 lt su ve yiyecekler 5 kg ın üzerinde. Yani nereden baksanız en az 30 kg yüküm var.

TRANS KAÇKAR 1. ve 2. GÜN ERZURUM - YUSUFELİ - YAYLALAR

6 Eylül 2015 Pazar
4 yıl önce yaptığımız bisiklet ile trans Kaçkar turunu okuyan bazı arkadaşlarım bir tur daha düzenlememi teklif edince bu sefer sırt çantası ile yapmaya karar verdim. Bu turdaki amacım yeni bir macera yaşamak, ellerim boş olacağı için güzel fotoğraflar çekmek, yüksek irtifada geceleri samanyolu ve yıldız fotoğrafları çekmek ve geçen sefer yanında kamp yapamadığımız Karadeniz gölünde bu sefer kamp yapıp Çaymakçur yerine Kavrun üzerinden transı gerçekleştirmekti.
Her zaman olduğu gibi kışın rota ve malzeme hazırlıklarına başladım. Dağ için zemine dayanıklı ayakkabıya ihtiyacım vardı. Annem hediye olarak ayakkabıyı almak istedi. Kışlık ayakkabı almak için birlikte Topkapıdaki Yeşil kundura mağazasına gittik. Ayyakkabı seçerken annem yürüyüş ayakkabılarını görüp onu da buradan alsana dedi. Satıcı Merrell marka ayakkabıyı tavsiye etti. Geçen sefer Kaçkara gitmeden önceki kışın yine Yeşil kunduradan bir yarım bot birde ayakkabı almıştım. Bot kar botu olmasına rağmen ilk giyişimde su çekti, çoraplarım ıslandı. Geri götürdüğümde çözümü çabuklaştırmak için bir daha problem yaşasa dahi değişime getirmemem kaydı ile yeni bot teklif ettiler bende aynı sorunun yeni botta yaşanmayacağını düşünerek kabul ettim. Malum İstanbulda kış fazla sert geçmiyor onun için botu pek kullanmadım. Bir yıl sonra Kars seyahatimde giydim ve aynı sorunun bu botta da olduğunu orada fark ettim. Islanan ayak parmaklarım -16 derecede az daha donacaktı. Kendimi bir lokantaya atıp kurtardım. Botu fazla yağmurlu olmayan havalarda hala giyiyorum ama özellikle sağ bot burun kısmından az bir yağmurda bile su çekiyor. Ayakkabıyı ise ilk kez Kaçkar turunda giydim. Turdan sonra vibram taban alttaki katmandan ayrıldı ve faturasını attığım için ayakkabıyı değişime gönderemedim.