02 Haziran 2012 Cumartesi
Nihayet uzun zamandır hazırlandığımız turun başlangıç günü geldi. Turdan önce bisikletimi bakım için Trek e götürdüm ama atölye kısmı Bahçeköye taşındığından bir şey yaptıramadım. İzzet bey şikayetin yoksa bakıma gerek yok yanına ruble ve zincir al dedi. Zincir ve yedek fren, vites ve jant tellerini aldım ama ne yalan söyleyeyim ruble taşımak bana absürd geldi. Nasılsa zinciri Samsunda değiştireceğim gerekirse rubleyi de oradan temin ederim diye düşündüm. Yola çıkmadan 2 gün önce bisikletimi yıkarken ön tekerleğin sallandığını fark edince metin bisikletin yolunu tuttum. Göbeği değiştirdiler. Başlamadan terslikler boy göstermeye başladı, hayırdır inşallah.
Bu turu 4 bölüme ayırdım.
1. Bölüm İstanbul - Hopa
2. Bölüm Hopa - Türkgözü
3. Bölüm Gürcistan ve
4. Bölüm Hopa - İstanbul Bu bölümü Cihan dönüşü de bisiklet ile yapmak istediği için koydum. Aynı yoldan iki kere geçmeyi sevmediğimden İç Anadoludan dönmeyi planladım.
Her etabın günlük eğim grafiklerini mapmyride dan alıp cep telefonuma yükledim. Böylece o günkü etap hakkında sabahları bakıp bilgi sahibi oluyorum. Tavsiye ederim oldukça faydalı oluyor. Bu tur için bana göre en zayıf halka Volkan. 2 yıl önceki GPA ve Uludağ turundan performansının iyi olmadığını biliyorum. Bu arada askere de gittiğinden bisikletten bir süre uzak kaldı ve performansının dağ etaplarına yeteceğini sanmıyorum. Volkanın durumunu soran Cihana da düşüncemi söyleyip eğer Batı Karadenizi fazla zorlanmadan geçebilirse devamını da yapabilir dedim.
Bu günkü yol haritamız:
Find more Bike Ride in Istanbul, Turkey
Sabah 07:00 de evden çıktım. Vefakar yol arkadaşım Uğur sevgili Yunus ile bir yere kadar bize eşlik edecekler. Samatya hastanesinin önünde beni bekliyorlardı. Yunusu uzun zamandır görmemiştim. Sol pedalımdan ses geliyor bu ses içinde İzzet bey önemsiz demişti ama sinir bozucu bir durum, hele böylesine uzun ve zor bir turda insanı daha da tedirgin ediyor.
Kadıköye geçeceğimiz gemiye bindik. Görevlilere bu gemi Kadıköy mü diye sordum evet dediler. Kadıköy gemisinin kaptanı teyzemin damadı ne duruyoruz o zaman deyip soluğu kaptan köşkünde aldık.
Zaman geldi yola çıktık.
Yalçın kaptan gemiyi Haliç çıkışından çıkarıyor, dikkatini dağıtmayalım.
Boğaz geçişi yapan gemilerin rotasından çıktık bir fotoğrafta ben çektireyim kaptanımızla.
Haydarpaşaya yaklaşıyoruz.
Çaylarımızı da içtik.
Kadıköyde tura katılmak için Ankaradan gelen Mustafa bizi karşıladı.
Kuşdilinde diğer katılımcılar Cihan ve Volkan ile buluşup ekibi tamamladık. Ekibe herkesin kendi performansında süreceğini, hiç bir kısıtlama olmadığını, güzel gördükleri her şeyin fotoğrafını çekmelerini, o beni geçti ben arkada kaldım gibi düşüncelere kapılıp yarış temposuna girmemelerini söyledim. Sonuçta en yavaş olan gelene kadar belli noktalarda bekleme yapılacağını asla birbirleri ile tartışmaya, hesaplaşmaya girmemelerini problem olarak gördüklerini daha sonra sakin bir zamanda konuşmalarını söyledim.
Fotoğraf faslından sonra yola çıktık. Sahil yolundan Tuzlaya kadar gidip sonra Sabiha Gökçen üzerinden Şileye gideceğiz.
Hava çok güzel. Sabah sporu için insanlar sahile inmişler.
Yolda giderken sağ tarafta yol çalışmasını gösteren işaret levhaları ile karşılaştık. Gurup levhaların yanından geçerken Yunus önündeki aniden sola kaçınca tabela ile karşı karşıya kalıp kaçamamış ve çarpıp düştü. Küçük sıyrıkları var, buradan Uğur ile bizden ayrılıp geri döndüler. Bu tür kaza katıldığım turlarda ikinci kez oldu. benzer bir kaza Bursada Uludağa giderken Mert in başına gelmişti. Bu tür engellerle karşılaşıldığı zaman gurubun en önünde gidenden başlayarak engelden çok önce sola kaçmak gerekiyor. Son anda kaçtığınızda arkanızdan gelen kaçamayıp engele çarpıyor.
Tuzlada Sabiha Gökçen'e yönelip oradan Şileye doğru gideceğiz.
Yol fazla kalabalık değil ve sürüş kolay, kopmadan güle oynaya gidiyoruz.
Yol üzerinde bir mesire yerinde yemek molası verdik. Burada diz ağrım devam ediyordu, Mustafa ağrı kesici ve kas gevşetici krem verdi sürdüm, diz ağrım anıda geçti. Ağrı kesici çok etkiliymiş ama ben ilaç kullanmayı pek sevmem bunun geçici çözüm olduğunu biliyorum, en büyük endişem eklem kıkırdaklarında aşınma veya menüsküs. Bunu düşünmek bile istemiyorum ama aklımdan da bir türlü atamıyorum.
Volkan simidini yiyor.
Ve Mustafa mola anında dahi kaskını çıkarmamış.
Burada bir piknik düzenlenmiş, Karadeniz müzikleri ile ortalık inliyor.
Yol çok güzel ama tek sorun çeşme olmaması.
Bir yokuşu çıktığımda arkamda kimsenin olmadığını gördüm. 15 dakika bekledim gelen giden yok. İnsanın aklına kötü şeyler geliyor. Cihana telefon ettim su bulmak için yoldan sapmışlar. Geliyoruz dedi. Yarım saat geçti hala gelen yok yeniden aradım 3 km gittik suyu bulamadık geri dönüyoruz dedi.
40 dakika sonra geldiler para ile su almışlar. Bende de su yok ama bu tür arayışlara girmiyorum çünkü Şileye yaklaştık. Nasıl olsa dayanırım. Sonunda Şileye geldik.
Cihan ile Mustafa da geliyor.
Toplanıp fotoğraf çektikten sonra kamp yapacağımız Kumbabaya doğru devam ettik. Yolda bir Devekuşu çiftliği.
İski tesisinin yanına kamp kurduk. Önümüzde birde dere var.
Tur süresi:
Bu günkü mesafe:
Ortalama hızım:
En yüksek hızım:
Şile ileride görünüyor.
Volkan ile Cihan denize gidiyorlar.
Akşam oluyor.
Yemek zamanı geldi. Cihan ile bende ocak var diğer arkadaşlarda yok. Cihana çocuklardan birisini sen al, birisini ben alayım yiyeceklerimizi o şekilde hazırlayalım dedim ben ocağımı kimse ile paylaşmam daha öncede söyledim turcu adamın her şeyi olmalı deyince paylaşımcı ol dedim. Benim anlayışıma göre herkesin ocak taşımasına gerek yok. Geçen yıl yaptığımız Hatay turunda ben ocağımı ve tenceremi paylaşmakta sakınca bulmamıştım. Tama dedim her ikisi de benim ocağımda pişeni yerler kimseyi ortada bırakmam dedim. Bu durum en çok sabah çayında sıkıntı yaratacak çünkü çaydanlık 3.5 bardak su alıyor adam başı bir bardak çayla yetinmeye çalışacağız. Volkan ve Mustafa ile ortak harcama yapmaya karar verip kasa oluşturduk ve kasayı Mustafaya teslim ettik. Mutfak eşyalarının olduğu çantanın 3 vidasından ikisi çantadan kurtulmuş çantamdaki küçük pulları somunların altına koyup yeniden sıktım ama her an yeniden yerinden çıkabilir, nalburdan daha geniş pul almam lazım. Vidaların yeniden yerinden çıkmaması için yavaş gitmeli ve çukurlara girmekten sakınmalıyım.
Artık yatma zamanı geliyor ama yan taraftaki gençler dümbelek taksimi ile ara ara taksim yapıyorlar. Bu gece zor geçeceğe benziyor.
Orhan Abicim,
YanıtlaSilBu güzel turunuzu keyifle okumaya başladım. Sıkılmadan da takip edeceğim.
İlk gün birkaç küçük sorun dısında guzel gecmis.
Sevgiler.