31 Mayıs 2011 Salı

KERPE - ŞİLE

21 Mayıs 2011 Cumartesi
Gece boyunca her uyanışımda ağaçlarda öyle böyle değil, makara çekerek öten kuşların sesiyle bir süre uyuyamadım. Sabah 06:45 te kalktım. Hava yine bulutluydu ama yağış yoktu. Dün geldiğimizde çadırı kurup yemeği hazırlayana kadar hava karardığından ayrıntılı göremediğim etrafı kolaçan etmeye çıktım.
Kimden Kerpe - Şile

26 Mayıs 2011 Perşembe

AKÇAKOCA - KERPE


20 Mayıs 2011 Cuma
Gece 23:30 da yattık ama uyumak ne mümkün üst terasta çadır kuran İngiliz olduklarını düşündüğüm tipler çok gürültü yapıyorlar. Özellikle bir kadının sesi çok çıkıyor. Kadın adeta otomatiğe bağlanmışçasına nefes almadan konuşuyor, diğer 2 kişiye hiç konuşma şansı vermiyor. Az sonra yağmur başladı. Artık bu yağmurda oturamazlar çadırlarına girer uyurlar diye düşündüm. Sonrasını anımsamıyorum.
Sabah uyandığımda çadırın içi loştu buda havanın bulutlu olduğu anlamına geliyordu. Kalksam mı acaba diye düşünürken dışarıdan gelen horlama sesi ile Kemal’in hala uyuduğuna hükmettim. Yağmurun sesi duyulmuyordu. Aslında yağmurun yağmasını istiyordum. Yağışta yola çıkmayıp 1 gün daha burada kalabilir ve yola çıkarken gitmeyi düşündüğüm Aktaş şelalesi ile Fakıllı mağarasına gidebilirdim.
06:15 te yatmaya daha fazla dayanamayarak kalktım. Yatak keyfini hiç sevemedim. Uyandığımda kalkmalıyım. Yatakta geçen zamanı kayıp olarak kabul ediyorum. Çadırın içi nemli. Uyku tulumumun ayakucu ve baş tarafındaki kapşon ıslanmış ama çadırda su yok. Ya tepedeki havalandırmayı açmadığım için nefesimden çıkan su buharı yoğuştu yada tulumun çadıra dokunan noktaları su çekti ama işin ilginci çadır 2 kat. 

24 Mayıs 2011 Salı

SAKARYA - AKÇAKOCA

19 Mayıs 2011 Perşembe
Her şey soğuk bir kış günü ocak ayında internette gezinirken başladı. Bir derede gördüğüm sandal fotoğrafı ilgimi çekti ve konuyu okuyunca Melen Çayı olduğunu öğrendim. Tamam dedim buraya mutlaka gitmeli ve Melenle birlikte Karadenize kavuşmalıyım. Haritayı açıp incelediğimde madem buralara kadar gidiyorum bu turda Akçakoca’ya gidip Karadeniz kıyısını batı yönde takip ederek İstanbul’a döneyim dedim.
Bu arada başlangıç yeri olarak Düzce’yi seçtim. Düzce’ye kadar otobüs ile gidip sonrasında pedal çevirebilirdim. 9 Ocak günü harita hazırlamaya koyuldum. Bu iş için takvimde uygun bir tarih ararken 19 Mayısın uygun olacağına karar verdim. Belki bu sefer yanıma bir yol arkadaşı da bulabilirdim.
Sağda solda gevezelik yaparken tur planlarımdan söz etmiştim. Kemal kabul edersen ben de gelmek istiyorum deyince memnuniyetle dedim.

15 Mayıs 2011 Pazar

SİLİVRİDE BAHARI KARŞILADIK


15 Mayıs 2011 Pazar
Bir süredir sevgili Kemal’in isteğini yerine getirmek için Silivriye gitmek istiyorduk ama hava şartları nedeniyle birkaç kez erteledik. Uğurla son kez Şubat ayında yaptığımız Silivri turunda Büyükçekmecenin ayazı ile hasta olmuş ve uzun süre iyileşememiştim.
Aslında 2 haftadır yine hastayım. Nasil bir gripse bu önce annemde başladı, sonra bende ve şimdi ben hala öksürürken eşim hastalandı. Bir eve girdimi bütün ahalinin kapısını çalıyor mutlaka.
Hafta içi Cumartesi havanın iyi olacağını öğrenen Uğur arayıp abi bir yerlere gidelim dedi. Ben de artık evde oturmaktan sıkıldım. Tamam dedim Büyükçekmeceye gidip gölün çevresini dolaşıp piknik yapalım. Bu arada aklıma kemal geldi. Planımızı Kemale söyleyince yine Silivri merakını dile getirince rotayı Silivriye çevirdik. Cuma günü Mimarsinanda oturan sevgili dostum diğer Uğur’u arayıp planımızı söyledim. Ankaradan dönüyormuş akşam ben sana haber veririm dedi. 

11 Mayıs 2011 Çarşamba

NİHAYET BAHAR GELDİ İSTANBUL'A

11 Mayıs 2011 Çarşamba
Nihayet bahar geldi İstanbul'a. Aslında hafta sonundan beri hava güneşli ve ben kendimi güçlükle frenliyorum. 10 gündür devam eden gripten öksürük ve hafif burun akıntısı haricinde kurtuldum. Hafta sonu Tekirdağ Uçmak deredeki Hıdırellez ve Yamaç Paraşütü şenliklerine daveltiydim ama geçen hafta yağan yağmur ve benim hastalığım nedeni ile gidemedim. Pek çok kez gitmeye niyetlendim ve pek çok kez de vazgeçtim. Bir ara arkadaşlara isterseniz siz bisiklet ile gidin, ben otobüsle geleyim ve son 25 km birlikte pedal çevirelim dedimse de arkadaşlarım sağ olsun sensiz olmaz dediler. Eşimde gitme yoksa sonraki turlarını yapamazsın deyince söz dinlemeye karar verdim.
Bu yıl kamp malzemelerim tamamlandığı için artık daha erken yola çıkabilirim. Bir de çalışmak zorunda olmasam ne güzel olacak. Bu yıl dolu dolu tur programım var.
İlk tur 19 Mayısta Düzceden başlayacak. Bu turda Düzceden Melen çayını takip ederek Karadenize ulaşıp Akçakocaya ulaşacağım. Devamında Kefken, Kerpe, Ağva ve Şileden geçip İstanbul'a döneceğim. Bu turun haritalarını 9 Ocakta hazırlamışım. Tura Kemal ile birlikte çıkacağız. Umarım yine yağmur yağıp bizi engellemez.